Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2733 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1836 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, davacıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan ...'nın maliki bulunduğu, sürücü belgesiz davalı ...'in kullandığı aracın kazası sonucu yaya olarak bulunan dava dışı ...'e çarptığını, davacı tarafından yaya ...'e maluliyet tazminatı olarak 19.561,00 TL ve ayrıca Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü'nün 22/09/2008 tarihli fatura karşılığı yapılan 363,00 TL ödeme olmak üzere toplam 19.924,00 TL ödeme yapıldığını belirterek zorunlu trafik poliçesi genel şartlarının 4.c maddesi gereğince müvekkili şirketin davalılara rücu hakkı bulunduğunu, Borçlar Kanunu'nun 41 ve 55. maddeleri ile Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müvekkilinin zararından kazada %100 kusurlu olan davalının sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 19.924,00 TL tazminatın 12/02/2009 tarihinden itibaren banka reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili, 14/07/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile yaralanan ...'e SGK tarafından ödenen hastane masrafları toplamı karşılığı olmak üzere Isparta Sosyal Güvenlik Kurumuna 05/07/2010 tarihinde 2.892,00 TL daha ödeme yapıldığını belirterek dava değerini 22.816,00 TL'ye yükseltmiş ve ıslah edilen bedelin 05/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; 16.196,88 TL tazminat alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan 16.196,88 TL alacaktan 363,00 TL'sine 12/02/2009; 12.941,88 TL'sine 12/02/2009; 2.892,00 TL'sine 14/07/2010 tarihinden itibaren banka reeskont faizi uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden inceleme;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2)Davalı ... vekili'nin temyiz itirazları yönünden inceleme;Dava, davalılardan ...'nın, davacı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigorta ettirdiği aracının, diğer davalı İbrahim Yurtsever’tarafından sürücü belgesiz olarak kullanıldığı iddiasına dayalı olup, 3 ncü kişilere ödenen tazminatın bu poliçe genel şartlarının 4/c maddesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir Gerçekten de sigortacı ile sigortalı arasındaki akdi ilişkinin koşullarını oluşturan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartları’nın (tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller) başlıklı 4/c maddesinde tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu’na göre gereken ehliyetnameye haiz olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda vukua gelmiş ise sigortacının bu hususu zarar görenlere karşı ileri süremeyeceği ve fakat ödemede bulunduktan sonra tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Poliçede yer alan bu şart esasen Karayolları Trafik Kanunu'nun 95. maddesi düzenlemesinin poliçeye aksettirilmiş bir hükmüdür.Dava konusu olayda, sigorta konusu aracın ehliyetnamesiz kimseye kullandırılırken rizikonun gerçekleşmiş bulunmasına göre, KTK’nun 95 nci ve Poliçe Genel Şartları’nın 4 ncü maddesi hükmü uyarınca sigortacının ödediği tazminatın tamamı bakımından davalı sigorta ettirene rücu etmesi mümkün ise de, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, sigortacının mevcut düzenlemeler uyarınca akidi olmayan ehliyetnamesiz sürücüye yönelmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, davalılardan sürücü İbrahim Yurtsever hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalının sigorta ettirenle birlikte sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddine, 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.