Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2657 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13617 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında yaya olarak bulunan müvekkillerinin eş ve babaları olan ...'nün vefat ettiğini, müvekkillerinin ...'nün desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra sunduğu ıslah dilekçesi ile talebini toplam 48.396,08 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ... vekili; zamanaşımı süresinin geçtiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını, araç sürücüsünün ceza yargılamasında kusuru bulunmadığı gerkçesiyle beraat ettiğini, dava tarihinden öncesi için faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı ... için 28.224,38 TL, davacı ... için 1.644,38 TL, davacı ... için 1.929,40 TL, davacı ... için 2.250,05 TL, davacı ... için 2.616,50 TL, davacı ... için 3.044,02 TL ve davacı ... için 8.687,35 TL olmak üzere toplam 48.396,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi) ve yerleşik Yargıtay uygulaması uyarınca, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve beraat kararı ile bağlı değil ise de, maddi olgulara ilişkin kararlarıyla bağlıdır. Bu açıdan hukuk hakimi sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı veya eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır. Mahkemece, dosya kapsamında alınan 05.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda araç sürücüsü ...'nun kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ve bu rapor kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme neden olma suçundan dolayı yapılan ceza yargılamasında ...'ndan alınan 18.05.2011 tarihli bilirkişi raporunda sanık sürücü kusursuz bulunmuştur. Bu rapora istinaden ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2010/304 Esas-2011/494 Karar sayılı ilamı ile sanık sürücünün olayda kusurunun bulunmadığı sabit olduğu gerekçesiyle beraatine karar verilmiş ve beraat hükmü kesinleşmiştir.Yine kaza tutanağında destek ...'nün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiştir.Bu haliyle dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporları ve kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunmaktadır. Bilirkişi raporları arasında kusur oranlarına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, yapılacak iş ... 'den seçilecek kusur uzmanı bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.