MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili; davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortalı aracın çarpması sonucu müvekkillerinin desteği ...'ın hayatını kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla eş ... için 45.000 TL, 2 çocuk için ayrı ayrı 2.000'er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13.08.2012 tarihli dilekçesi ile talebini eş için 45.824,18; çocuk ... için 12.472,86; ... için 1.840,14 TL'ye yükseltmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili; davacı ve çocuklarına 19.9.2011 tarihinde ibra ve feragatname karşılığında toplam 88.043 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, desteğin kazada %25 oranında kusurlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığını, müvekkilinin sigortalının kusuru ve teminat limiti dahilinde ödeme yaptığından sorumluluğunu yerine getirdiğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulü ile, eş için 45.824,18 TL, çocuk ... için 12.472,86 TL, ... için 1.840,14 TL tazminatın 30.9.2011 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Dava davacılar desteğinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu'nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Mahkemece hükme esas alınan 17.7.2012 tarihli aktüerya raporunda, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödeme güncelleme yapılmadan mahsup edilmiştir. Oysa, davalı şirket tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.O halde, davacı tarafça itiraza uğramayan ilk raporda hesaplanan tazminat tutarından sigorta ödemesinin güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın davalı sigorta şirketi yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ.'ye geri verilmesine, 13.1.2015 günü Üye E.S.Baydar'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.