Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 249 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22102 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davalının ... İcra Müdürlüğünün 2009/3981 Esas sayılı takip dosyasında binasından düştüğü konusundaki beyanları desteklediğini, kazanın oluşumunda sigortalının müterafik kusurunun araştırılması gereğine değinilmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigortacısı tarafından araç hasar bedelinden dolayı bina malikinin sorumluluğuna dayanılarak açılmış rücuen tazminat isteminin itirazın iptaline ilişkindir.Mahkemece; meydana gelen hasarların binadan mermer düşmesi sonucu meydana geldiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 25.05.2012 tarihli Yargıtay ...'nin 25.05.2012 tarih ve 2012/1440E- 680K sayılı kararında da belirtildiği gibi; davalının ... İcra Müdürlüğünün 2009/3981 Esas sayılı takip dosyasında takibe ve borca itirazlarının bildirildiği 06.07.2009 tarihli dilekçesinde "binamın yapım aşaması devam ederken inşaata yaklaşmanın tehlikeli ve yasak olduğunu bilerek ve park yeri olmayan bir yere sigortalı araç hiçbir güvenlik önlemi alınmadan park edildiğinden, olayın olduğu (çatı parapetinden mermer parçası düştüğü) anda aşırı fırtına ve rüzgardan dolayı bu aracın hasar gördüğü..." ifadelerine yer verilmiştir. Buna göre mahkemece araç hasarının davalının binasından kaynaklandığının kabulü gerekir.Mahkemece alınan 05.11.2013 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; bilirkişi kazanın nasıl meydana geldiğine ilişkin açıklamalarda bulunulduğu, tutanak müzmilerinin kata çıkmadan tutanak tuttuğunu, hasar veren parçaların binadan kopup kopmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir. Ancak bozma ilamına göre, davalı beyanları ile hasar veren parçaların dava konusu binadan kaynaklandığı konusundaki beyanları ile kendisini bağlamıştır. Hasar ve dava konusu olay arasında illiyet bağının kabulü gerekmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki gerek Türk Borçlar Kanununun 69.maddesinde gerekse mülga Borçlar Kanununun 58.maddesinde malike kurtuluş kanıtı getirme imkanı tanınmamıştır. Yargıtay ....'nin 25.05.2012 tarih ve 2012/1440E- 680K sayılı bozma ilamı uyarınca hasarın meydana gelmesinde davacı tarafın müterafik kusuru araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Bozma ilamından sonra, inşaat mühendisinin de olduğu bilirkişi raporunda; "görgü ve tespit tutanağında aracın konumunu belirleyen krokide eve ve yola olan uzaklığı belirtilmediğinden tespitin yapılamadığı" belirtilmiştir. Buna göre hasarın oluşumunda davacının sigortalısının müterafik kusurunun ispat edilemediğinin kabulü gerekir.Yukarıda belirtilen husulara göre, araçta oluşan gerçek zararın belirlenmesi için makine mühendisinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, eksik incelemeye dayalı şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.