Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2452 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14761 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.2.2015 Salı günü davacı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı gelini ...’e onun da diğer davalı ...’ye satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir.Davalı ... satışın muvazaalı olduğunu ve davayı kabul ettiğini beyan eden dilekçe sunmuştur.Davalı ... ve davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, ileri sürülüş, yapılan inceleme ve talep neticesinde istenen sonuçlara ve mahkeme yorumuna göre İİK.277ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Tasarrufun iptali davalarında, HMK'nin 5 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kuralları geçerlidir. İptal davaları aynî hakka değil, kişisel hakka dayanan davalardır. Bu nedenle davanın konusu taşınmaz olsa bile taşınmazlara ilişkin kesin yetki kurallarını düzenleyen HMK'nin 12. maddesi hükmü bu davalarda uygulanmaz.Somut olayda davalı 4. kişi tarafından usulüne uygun olarak süresinde yetki itirazında bulunulmuş olup bu davalının zorunlu dava arkadaşı da olmadığı dikkate alındığında bu davalı yönünden dosya tefrik edilerek yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi ve sonucuna göre her iki davanın iptal koşullarının araştırılması yerine yazılı gerekçe ile yetki itirazının reddi ile yargılamaya devam edilmesi ve hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'ne verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ne geri verilmesine 10/02/2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.