Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 245 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4327 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk MahkemesiBLEŞTİRİLEN DAVAMAHKEMESİ : .....Asliye Hukuk MahkmesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili; davacının kulandığı üç tekerlekli akülü arabaya, davalı .....'ın sürücüsü,.....'in işleteni olduğu, davalı .....'ye zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı kamyonun çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının yaralandığını, müvekkilinin kaza öncesinde akülü arabası ile gezdiğini, sosyal hayata karıştığını, kendi bedensel ihtiyaçlarını karşıladığını, ancak kaza sonrasında akülü arabasının kullanılamaz hale geldiğini, tuvalet ihtiyacını tek başına karşılayamadığını, hasta bezi kullanmaya başladığını, yatağa bağımlı hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL bakıcı gideri, 1.000,00 TL tıbbi malzeme (hasta bezi gideri), 1.000,00 TL yol vs gideri ile 3.000,00 TL akülü araba giderinden oluşan toplam 10.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihindenitibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılaradan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; asıl davadaki bakıcı gideri talebini 5.405,40 TL olrak ıslah etmiş; 01.06.2010 havale tarihli dilekçesi ile 1.000,00 TL'lik tedavi gideri (yol gideri vs) feragat etmiştir. Birleştirilen davada davacı vekili, alınan Adli Tıp Kurumu raporunda müvekkilin 9 ay iş ve güçten kaldığı belirtildiğinden 4.242,57 TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiş, iş bu dava asıl dava ile birleşmiştir.Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.Davalı ..... vekili, maddi tazminattan sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile 4.324,32 TL bakıcı gideri, 302,40 TL hasta bezi gideri, 1.760,00 TL akülü araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı..... ve .....'ten tahsiline; birleştirilen davada, 3.394,06 TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ..... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı .... vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın davacının yaralanmasına ve oluşa göre uygun olmadığı görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 3-Davalı ...., davacının akülü arabasına çarpan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 99/1.maddesinde "sigortacının, kendisine tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödeme yapacağı" hükme bağlanmıştır. Davalı sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığıtakdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Bu maddede düzenlenen ihbar zarar miktarı olarak değil, kazanın ihbarı olarak düzenlenmiş bulunmasına göre, kazadan haberdar olan sigorta şirketinin temerrüdü, ıslah edilen miktar için dahi, yani zarar miktarının tamamı için aynı tarihte başlar. Dava konusu olayda, davacı tarafından davalı ......'ye başvurulup başvurulmadığı, başvuruldu ise hangi tarihte başvurulduğu belli değildir. Bu nedenle Mahkmece, davacı tarafın davalı .....'ye başvurup başvurmadığı, başvurdu ise hangi tarihte başvurduğu araştırlmalı ve temerrüt tarihi yukarıdaki açıklamalar ışığında buna göre belirlenmelidir. Başvurulup başvurulmadığı ve başvuruldu ise temerrüt tarihi belirlenmeden davalı ..... yönünden kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine; yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına, yukarıda 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ..... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı sigorta şirketi yararına BOZULMASINA, 13/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.