MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davalılardan ...'nın sürücüsü ve ...'nın maliki olduğu aracın 26.07.2008 günü yaralamalı trafik kazası yaptığını, davalı sürücünün geçiş üstünlüğüne uymayarak müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosiklete çarpması sonucu yaralandığını ve %9 vücut fonksiyonu kaybı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile ve davalı sigorta şirketinin maddi tazminat talebi ile ve sigorta limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte toplamda 40.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.Davalılar; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat yönünden davanın reddine ve manevi tazminat yönünden 8.000TL'nin davalılar ... ve ...'dan kaza tarihi olan 26.07.2008 tarihinden yasal faizi ile müştereken ve mütesesilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davalı ...'nın yerinde görülmeyen tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, kazanın hemen sonrasında davacı ... hakkında düzenlenen kesin raporda 29.08.2012 tarihli ...Kurumu raporunda, ...'ın kaza sırasındaki yaralanmasının iyileşme sürecinin 1 ay olduğunu ve ... İşlemleri Tüzüğü kapsamında maluliyet oluşturmayacağı belirtilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ...'nın yerinde görülmeyen tüm, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 406,48 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ya geri verilmesine 13.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.