Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2424 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3405 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı A.P. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, borçlu davalı Yusuf Yıldız hakkında icra takibi yaptıklarını, borçlunun Bağcılar ilçesi Bağcılar köyü 186 ada 14 parsel sayılı taşınmazını alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazzaalı olarak davalı A.P.'a devrettiğini, ve düşük bedelli satış işleminin bağış hükmünde olduğunu ileri sürerek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Yusuf Yıldız vekili müvekilinin senedi zorla verdiğini ve menfi tespit davası açtıklarını belirterek bu hususun bekletici mesele yapılmasını istemiş, davalı A.P. vekili ise tapudaki satış bedeli hakkında açıklamada bulunacağını söğlediği halde daha sonra savunma yapmamıştır. Mahkemece, davanın kabulüne satış tasarrufunun iptaline karar verilmiş; hüküm davalı A.P.tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dava, İ.İ.K.'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunmaktadır. Tasarrufa konu taşınmazın kayden satış bedelinin 20.000.00-YTL, bilirkişi kurulu aracılığıyla tasarruf tarihindeki gerçek rayiç değerinin 30.000.00-YTL olduğunun belirlenmesi ve dolayısıyla edimler arasında fahiş bir farkın bulunmaması karşısında davada İ.İ.Y. 278/2 maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Ancak, aynı yasanın 280/1 maddesinde mal varlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar vermek kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektirir açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği öngörülmüştür. Borçlu Yusuf Yıldız'ın maliki bulunduğu Bağcılar ilçesi, Bağcılar Köyü 186 ada, 14 parsel sayılı taşınmazın 5/100 payını 3. kişi durumundaki A.P.'a sattığı ve A.P.adına tapunun oluşturulduğu kayden sabittir. Taşınmazın cinsi tapu kaydında arsa olarak gösterilmekle beraber bilirkişi raporunda üzerinde zemin kat dahil 4 katlı bir binanın bulunduğu açıkça vurgulanmış olup, bu yön itiraza uğramamıştır. Yine bilirkişi raporunda ve haciz tutanağında Yusuf'un satışa konu 10 nolu dairede halen oturduğu belirtilmiştir. Mahkemece satışa konu olan dairede satışı yapan Yusuf'un oturma nedenleri üzerinde durulmadığı gibi, Abdülkadir ile Y.Y. arasında herhangi bir ticari ilişki, iş arkadaşlığı ve yakın akrabalık durumun olup, olmadığı yönleri de araştırılmamış ve dolayısıyla Abdülkadir'in taşınmazı satın alırken borçlu Yusuf'un alacaklılarından mal kaçırma kastını bilip, bilmediği ve dolayısıyla iyi niyetli olup, olmadığı üzerinde durulmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde davada iddiasını kanıtlama yükümlülüğünde olan davacıdan davalı Abdülkadir'in kötü niyetli olup, olmadığına yönelik iddiası yönünden delil gösterilmesi istenmeli, istemi halinde bu konuda davalı Abdülkadir'e de önel verilmeli, gösterilecek tanıklardan Abdülkadir ile Yusuf Yıldız arasında herhangi bir ticari ilişki, iş arkadaşlığı yada yakın akrabalık durumu olup, olmadığı, satışa konu dairede satıcı Yusuf'un ne sebeple oturduğu ve hangi nedenlerle Abdülkadir'e fiilen teslim etmediği, satışa konu dairede satış yapan kişinin oturmasının hayatın olağan akışına uygun olup, olmadığı, olaylara dayalı olarak tanıklardan ayrı ayrı sorulup ona göre davalı Abdülkadir'in kötü niyetli olup, olmadığı yönünden deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı A.P.'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 10.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.