Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2410 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2474 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, 16.07.2001 tanzim 31.12.2002 vadeli iki senetten dolayı müvekkiline 5.000.00 YTL borcu bulunan davalı A... Giyim San. Tic. Ltd. Şti/nin aleyhine yapılan icra takibini karşılıksız bırakmak amacıyla adına kayıtlı 98-4124 tescil nolu markayı 17.08.2001'de 350.00 YTL bedelle 118665 nolu markayı 13.08.2001'de 500.00 YTL bedelle, 98-4125 nolu markayı da 13.08.2001 tarihinde 250.00 YTL bedelle davalı M... Tekstil Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye devrettiğini, davalı şirketlerin yetkilileri ve ortaklarının aynı şahıslar olduğunu, devir bedellerinin düşük olduğunu belirterek davalılar arasındaki marka devrine ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı şirketler vekili; borçlu şirketin aciz halinin belgelendirilmediğini, borçlu şirkete ait aracın haczedildiğini, satışı halinde borcun tahsil edilebileceğini, borç ödeme planının davacı tarafından kabul edilmediğini, M... Tekstil Ltd. Şti.'de başka ortaklar da olduğunu, müvekkillerinin iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre İİK'nın 278/1. maddesinde gösterilen 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİY'nin 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, borçlunun 3. kişiyle yaptığı markaların devrine ilişkin sözleşmeler İİY'nin 280. maddesinde belirtilen ticari işletmenin devri mahiyetindedir. Aynı madde uyarınca ticari işletmenin devri halinde devralan kişi borçlunun alacaklılarını zarara sokmak kastını bildiği ve borçlunun da bu hallerde zarar vermek kastı ile hareket ettiği kabul olunur ve bu şartlarda yapılan sözleşmeler de batıl sayılmaktadır. Yine 30.07.2003 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4949 sayılı İİY'de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 66. maddesi ile İİY'nin 280/1. maddesi değiştirilmiş ve maddede yer alan iptale ilişkin süre 2 yıldan 5 yıla çıkarılmıştır. Dosya kapsamından borçlu şirket ile diğer şirketin ortaklarının ve temsilcilerinin aynı şahıslar ve kardeş oldukları, borçlunun durumunu ve ızrar kastını bildiği ve davalılar tarafından bunun aksi ispatlanamadığından İİY'nin 280/1. maddesi gereğince davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kabul edilerek iptal şartlarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 09.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.