Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2372 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13663 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin eşi ve babası olan ...'in, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini ve müvekkillerinin murislerinin desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek ıslahla birlikte davacı ... için 52.352,81 TL, davacı ... için 7.738,89 TL, diğer davacıların her biri için 1.000 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkili tarafından davacılar vekiline 09.04.2013 tarihinde 79.410 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek maddi tazminat talebi hususunda karar verilmesine mahal olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar ... ve .... vekili, olayda tüm kusurun davacıların murisinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 2.500 TL olmak üzere toplam 20.000 TL manevi tazminat??n kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ....'den tahsiline, maddi tazminat hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, ölen kişinin yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kaza tarihi, ölüm olayı nedeniyle duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde olmayıp, makul ölçüde manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 10.02.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.