Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2226 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16380 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı .... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu kamyonun 19/09/2005 tarihinde arkasında bulunan pompa ayağının yerinden çıkarak yaya müvekkiline çarpması nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 67.067,15 TL’ye yükselterek, maddi ve manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiş, birleştirilen davada 21.160,85 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sürücü ...’in kazada tam kusurlu olduğu, davacının kaza nedeniyle %32,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı gerekçesiyle asıl davada 67.067,15 TL maddi tazminatın davalılardan, 4.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ....’den tahsiline, birleştirilen davada 21.160,85 TL maddi tazminatın olay tarihinden (davalı sigorta yönünden dava tarihinden) itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2)Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından asıl davada dava dilekçesinde faiz talep edilmemiş ise de 08.04.2010 tarihli ıslah dilekçesinde, talep edilen tazminat tutarları için olay tarihinden itibaren faiz istenmiştir. Islah dilekçesi ile asıl alacağın fer'i niteliğinde olan faizin talep edilmesi mümkün olduğu halde mahkemece asıl davada “ dava dilekçesiyle faiz talebi olmadığından faiz konusunda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı .... aracın trafik sigortacısı olup, Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B-2-b maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasıdır. Ancak, davadan önce başvuru olmadığı takdirde temerrüt tarihi dava tarihi kabul edilir. Somut olayda, mahkemece davalı sigorta şirketinin davadan önce temerrüde düşmediği kabul edildiğine göre asıl ve birleştirilen davada bu davalının temerrüt tarihi asıl dava tarihidir. Bu halde, mahkemece, birleştirilen davada davalı sigorta şirketinin davadan önce temerrüde düşmediği belirtilerek dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmesine göre temerrüt tarihinin asıl dava tarihi olduğu hususunun belirtilmemesi doğru olmamıştır. Asıl davada da hükmolunan tazminata davalı .... yönünden asıl dava tarihinden itibaren, davalı malik ve sürücü yönünden ise (hükmolunan maddi ve manevi tazminata) olay tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.707,99 TL kalan harcın temyiz eden davalı .... den alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.