Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 212 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7235 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili, davalının kasko sigorta poliçesiyle sigortaladığı davacıya ait aracın yaptığı kazada ağır hasar gördüğünü, davalıya yapılan başvuruya rağmen ödenmesi gereken poliçe bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın pert kabul edilmesi durumunda hasar tarihi itibari ile rayiç bedelinin ödenmesine aksi halde hasar bedelinin ödenmesine, şimdilik 6.000 TL alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, hem davacının hem de aracı kullandığı iddia edilen dava dışı ...'un olay yerinden firar ettiğini, olay saatinden 3 saat sonra kazaya karışan...'un alkol raporu aldığını, davacının aracı kullanan kişi olduğu ve kaza anında alkollü olması ihtimali bulunduğunu, davacının ihbar süresinde geç kaldığını, bu gecikmeye kendi ağır kusuru ve kastının sebebiyet verdiğini, sigorta firmasının ödeme yapmamasında haklı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, dosya kapsamı ve tanıkların kollukta verdiği ifadeler ile mahkemede verdiği ifadelerin çeliştiğinin tespit edilmesi, hem davacı hem de araç sürücüsünün olay yerinde bulunmadıkları ve olay yerini terk ettiklerini ve polisler tarafından aracı kullanan şahsın belirlenemediği, bu hususun kaza tespit tutanağında da açıkça belirtildiği, davacı tarafın davasını ispat edemediği anlaşılmış olup, davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1409.maddesine göre sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur.Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması müsademesi devrilmesi düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararlardan sigortacı sorumludur. Sigortacı gerçekleşen rizikoların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu iddia ediyorsa 1409/2 maddesi gereği ispat külfeti sigortacıya aittir. Bu düzenlemeler karşısında poliçede belirtilen rizikonun gerçekleştiğini sigortalı, rizikonun teminat kapsamı dışında olduğu iddiasında ise ispat külfeti sigortacıya aittir.Somut olayda, davacı 05.08.2013 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ile trafik kazası geçirdiğini bu kaza sonucu araçta hasar meydana geldiğini ispat etmiş durumdadır. Davalı tarafından kazanın teminat dahilinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre olaydaki ispat külfeti mevcut durumun aksini iddia eden sigortacı üzerinde bulunmaktadır. Davalı sigortacı bu savunmasını soyut iddialarla değil, somut delillerle ispatlanmalıdır. Türk Ticaret Kanununun 1446. Maddesine göre " Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirir. Rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılması, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir." Ayrıca yine aynı yasanın 1447. Maddesinde " Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır. Ayrıca, sigorta ettiren, aldığı bilgi ve belgenin niteliğine göre, rizikonun gerçekleştiği veya diğer ilgili yerlerde sigortacının inceleme yapmasına izin vermekle ve kendisinden beklenen uygun önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi sebebiyle ödenecek tutar artarsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır."Düzenlemeleri karşısında sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallini terk etmesi tek başına teminat dışı hal olarak kabul edilemeyeceği gibi, ispat külfetinin yer değiştirdiğini söylemek de mümkün değildir. Sigortalının geç bildirimi ya da sigortacıya sunması gereken belgeleri süresinde sunmaması durumunda ancak, ödenecek tazminatta bir artış sağlamış ise tazminatta indirim sebebi olarak sayılmıştır. Bu durumda, ispat yükünün davalı ... şirketinde olduğu kabul edilerek ayrıca davacı beyanlarında kaza mahallinden hastaneye polis aracı ile gittiğini, hastaneden de kaza mahalline polis aracı ile gittiğini beyan etmesine rağmen yerel mahkemece söz konusu husus ile ilgili araştırma yapılarak esasa ilişkin tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.