Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2083 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13278 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk MahkemesiDAHİLİ DAVALILAR:...(Kendi adına asaleten, ... ve ...'e velayeten)Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı ... vekili ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın müvekkiline kasko sigortalı araca kusurlu olarak çarpması sonucu sigortalı araçta meydana gelen 14.785,00 TL hasar bedelinin sigortalısına 18/03/2011 tarihinde ödendiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen 14.785,00 TL hasar bedelinin 18/03/2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuen tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkiline ait kazaya karışan aracın davacıya zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, kazada zarar gören aracın hasarının karşılanması için müvekkilinin davacıya başvurduğunu, davacının 14.785,00 TL hasar bedelini zarar gören araca ödediğini ancak bu bedeli şimdi kendisinden istediğini, diğer davalının aracı alkollü kullandığını ancak kazanın sırf alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kısmen kabulü ile 14.500,00 TL rücuen tazminat alacağının 18/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve dahili davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Bilirkişi raporu dahili davalı ...'e (Kendi adına asaleten, ... ve ...'e velayeten) tebliğ edilmemiştir. 1982 T.C. Anayasası'nın 26. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar din-lenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK.nin 280. maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür. Davada hükme esas alınan 16.06.2014 havale tarihli bilirkişi raporu davacı vekili ve davalı ... vekiline 19.06.2014 tarihli celsede okunmuş ise de, dahili davalı ...'e (Kendi adına asaleten, ... ve ...'e velayeten) tebliğ edilmeyerek dahili davalı ...'in (Kendi adına asaleten, ... ve ...'e velayeten) savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.2-Bozma sebebine ve şekline göre davalı ... vekili ve dahili davalı ...'in sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ...'in temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebebine ve şekline göre davalı ... vekili ve dahili davalı ...'in sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 22.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.