MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, müvekkiline ait minibüse davalının kullandığı aracın kusurlu olarak çarpması sonucu 28 günlük tamir süresi boyunca müvekkili minibüsçülük yapamadığından yaklaşık 2.000 TL kazanç kaybı olduğunu, müvekkili minibüsle bir şirketin servis taşımacılığını da yaptığından, aracı tamirdeyken sözleşme gereği 1.350 TL'yi bu şirketten alamadığını, minibüste 3.000 TL değer kaybı olduğunu , bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL değer kaybı, 3.350 TL kazanç kaybının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, kaza nedeni ile davacının her türlü araç zararının kendi sigorta şirketince karşılandığını, davacının aracında değer kaybı olmadığını, davacının şirket için servis taşımacılığından kazanç kaybı olamayacağını, çünkü şirketin iflas ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, 787,50 TL kazanç kaybı, 800,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 1.587,50 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilmemiştir. 1982 T.C. Anayasası'nın 26. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK.nin 280. maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür. Davada hükme esas alınan 23.07.2010 havale tarihli bilirkişi raporu davacı vekiline 14.10.2010 tarihli celsede elden tebliğ edilmiş ise de, davalıya tebliğ edilmeyerek davalının savunma hakkı kısıtlanarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.3-Kabule göre de; değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybı denetime olanak vermeyecek şekilde belirlenmiştir. Bilirkişi raporu hüküm vermeye yeterli değildir.Bu durumda mahkemece, aynı bilirkişiden, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihindeki hasarsız 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespit edilmesinden sonra aradaki farkın hesaplanarak değer kaybı miktarının bulunması hususunda ayrıntılı, denetime elverişli yeni ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazının reddine,(2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.