Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2067 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 11695 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine, bir kısım tesbit malikleri, davacı ve katılan İ..... mirasçıları, H...., N..., H...., N......, K......., A.., A.. mirasçıları, S.... mirasçıları, M... mirasçıları, H...... mirasçıları, davalı H......, A.., A.., S....... H.... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında 110 ada 15 parsel sayılı 8589 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle payları oranında M..... ve müşterekleri adına tesbit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen F.... tapu kaydı, irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, Hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğuna, İ..... ve arkadaşları tapu kaydına, N..... tapu kaydı ve irsen intikale dayanarak dava açmışlar; H.... satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, M... mirasçıları pay tapu kaydına, irsen intikale, M..... pay tapu kaydına, A.. ve H...... tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, S.... pay tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece, davacı N....., Hazine, H......, F.... mirasçıları, İ..... mirasçıları, H......, M..., H...... ve S....... oğlu H....'nin davalarının katılan H....'ın talebinin reddine, davacılar İ..... mirasçıları N... oğlu H...., N......, K......., katılan M....., M... mirasçıları, S.... ve H...... mirasçılarının davasının kabulü ile dava konusu 110 ada 15 parselin tesbitinin iptali ile payları oranında 4.11.1986 tarihli ek komisyon kararında isimleri belirtilenlerden S....... oğlu H.... Z...... dışında kalan tesbit malikleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı Hazine, bir kısım tesbit malikleri, davacı ve katılan İ..... mirasçıları, H...., N... oğlu H...., N......, K......., A.., A.. mirasçıları, S.... M..... mirasçıları, M... mirasçıları, H...... mirasçıları, davalı H......, A.., A.., S....... oğlu H.... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak aralarında davacı ve davalılarında bulunduğu M..... Arasan ve arkadaşları adına tespit edilmiş, davacılar İ..... G.... ve müşterekleri tapu kaydına ve zilyetliğe, hazine taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddialarına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama aşamasında davalılar A.. K.... ve müşterekleri ise ayrı bir tapu kaydına dayanmışlardır. Tespit nedenine, ileri sürülüşe ve aşamalardaki yazılı ve sözlü açıklamalara göre uyuşmazlık, davacı ve davalı tarafın dayandıkları kayıtlardan hangisinin taşınmaza uyduğu, kayıtların uymaması halinde taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı, değilse kimler yararına taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu yönlerinde toplanmaktadır. Davacılar Nisan 326 tarih 28 sıra nolu tapu kaydı ve intikallerine, davalılar A.. K.... ve müşterekleri ise Temmuz 1326 tarih 14 sıra nolu tapu kaydı ve intikallerine dayanmışlardır. Davacıların tapusunun sınırları doğusu ve kuzeyi çay, güneyi dere, batısı S.... bey ve dere, davalıların dayandıkları tapu kaydının sınırları ise yön belirtmeksizin etrafı erbaası sahibi senet okumaktadır. Yerel bilirkişinin her iki kaydın uygulanması ile ilgili sözleri soyut içerikli ve gerekçeye dayanmamaktadır. Davacılar tapusunda yazılı çay ve dere özel bir isimle anılmadığına ve her yerde rastlanabilen doğal sınırlardan olduğuna nazaran kaydın taşınmaza uygun olduğunun kabulü için S.... bey yerinin, davalılar tapu sınırında okunan sahibi senet olarak ta kayıt maliki S.......ağa Hafidleri A.. oğlu E..., Kerimesi E... ve A.... yerlerinin keza arazi üzerinde belirlenmesi zorunludur. Yerel bilirkişinin bu konuda inandırıcı ve gerçekçi bir beyanı bulunmamaktadır. Öte yandan komşu 1 ve 17 nolu parselin belgesizden hazine adına, 14 nolu parselin komisyonca kumluk vasfıyla hazine adına tespit edildikleri, batıdaki 27 ve 28 nolu parseller ise tapu kaydına dayalı olarak tespitlerinin yapıldığı getirtilen tutanaklarının incelenmesinden anlaşılmaktadır. 27 nolu parsele revizyon gören kaydın doğusu taraf tapularının maliklerini değil, yolu sınır okumaktadır. Aradaki yolun kadim ve umumi bir yol olup olmadığı üzerinde de yeteri kadar durulmamıştır. Ayrıca tek bir yerel bilirkişinin dinlenilmesi ile yetinilmiş, taşınmazda kim yada kimlerin hangi tarihten beri zilyet ettikleri bilirkişiden ayrıntılı biçimde sorulup saptanmamış, bu konuda tanık dinlenilmesi yoluna da gidilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde, gerek hazineye ve gerekse davacılar İ..... G.... ve arkadaşları ile davalılar A.. K.... ve müştereklerine, taşınmazı ve yöreyi iyi bilen yaşlı tanık göstermeleri istenmeli, daha sonra önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ile tüm tespit bilirkişileri ile taraflarca gösterilecek tanıklar eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak taşınmazı ve öncesini iyi bilen elverdiğince yaşlı ve yansız kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla taraf tapu kayıtları gereği gibi yerlerine uygulanarak aidiyet ve kapsamları saptanmalı, bilirkişilere davacılar tapusunda geçen S.... bey, davalıların tapusunda sınır okunan sahibi senetten kastedilen S.......ağa Hafidleri A.. oğlu E... ve Kerimesi E... ve A.... yerlerinin nereleri olduğu arazi üzerinde göstermeleri istenmeli, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar yönünden tanıkların bilgisine başvurulmalı, her iki kaydın uyması halinde hukuki değerini koruduğu sürece daha eski ve doğru temele dayalı tapu kaydına değer verilmesi gerekeceği ilkesi gözönünde bulundurulmalı, tapu kayıtlarının uymaması durumunda taşınmazın öncesinin mere'a olup olmadığı, değilse kim yada kimlerden kaldığı, kimlerin hangi tarihten beri zilyet ettikleri, zilyetliklerinin süresi ve sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasıda aykırılık doğduğunda giderilmeli, komşu parseller hakkında açılan davaların sonuçlanması durumunda verilen kararların kesinleşme şerhini içeren birer örneği getirtilerek davaya etkisi üzerinde durularak delillerin değerlendirilmesi nazara alınmalı, dava konusu parsel ile batıdaki 27 ve 28 nolu parseller arasından geçen umumi ve kadim bir yol olup olmadığı keza bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulmalı, taşınmazın değişik bölümlerinin değişik kişiler tarafından zilyet edilmesi durumunda bu yerleri ve taşınmazı içerisindeki konumları düzenlenecek krokiye işaret ettirilmeli, fen bilirkişisine yapılan keşif ve uygulamaları izlemeye olanak verecek biçimde geniş kapsamlı raporlu kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönlerin gözardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi, Kabule göre de; pay dağıtımının neye istinaden yapıldığının ve taşınmazın tamamının 41440 pay addedilip bundan 40936 payının hak sahipleri adına tesciline karar verilmesine karşın 504 payın kim yada kimler adına tesciline karar verildiğinin hüküm yerinde gösterilmeyerek infazda duraksama yaratılmış olması da doğru değildir. Davacı Hazine, İ..... G.... ve arkadaşları, S....... oğlu H.... Z...... ve davalılar H...... Yücel ve arkadaşlarının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 14.3.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.