Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1939 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2087 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :..............Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline zorunlu mali mesuliyet sigortalı davalı aracının, sigortalının tam kusurlu ve alkollü araç kullanması nedineyle sebebiyet verdiği trafik kazasında müvekkilince dava dışı kazada hasarlanan karşı araç sahibine 9.500,00 TL tazminat ödendiğini ileri sürerek, 9.500,00 TL tazminatın 12.12.2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, davanın haksız fiilden kaynaklandığı ve davada davacı sigorta şirketinin sigortalısına halef olarak davayı açtığı, davanın ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın ........ Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;a) Bu Kanunda,b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,c)11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,e)Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,f)Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” şeklinde düzenlenmiştir. Bunun yanında TTK'nın 21. maddesi (TTK m. 4/I) gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanunu'nun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir. Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk "davalarının" ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan "davalara", ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.Türk Ticaret Kanunun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir. Türk Ticaret Kanunu'nun 1401 - 1520. maddelerinde Sigorta Hukuku'nun düzenlendiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun “zorunlu sigortalar” başlıklı 13. maddesinde de sorumluluk sigortalarına ilişkin düzenleme yer aldığı görülmektedir. Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortalar” düzenlenmiştir.Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun'u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür.Somut olayda, davacı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında hasarlanan üçüncü kişiye ait araçtaki hasarın davacı sigorta şirketi tarafından karşılandığı, ancak trafik kazasına alkollü araç kullanarak davalı sigortalının sebebiyet verdiği iddia edilmekte ve bu nedenle ödenen tazminatın rücuen davalı sigortalıdan tahsili istenmektedir. Davacı sigorta tarafından sigortalının halefi olarak değil aradaki poliçe hükümlerine göre sigortalıdan tazminat talep edilmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.