Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 193 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13082 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :........Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ......, ..., ..., ... ve....... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu .......'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 31.12.2009 tarihinde şirketin eski ortakları davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu .....savunma yapmamıştır.Davalılar ..., ..., ..., ....... ve ... vekili, borçlu şirketin aciz halinde olmadığını, takip konusu alacağın muvazaalı olduğunu,dava konusu taşınmazın 21.11.2006 tarihli hisse devri karşılığı alındığını, borçlu şirket 21.11.2006 tarihli sözleşmedeki edimini yerine getirmediğinden aleyhine dava açtıklarını, dava bitmek üzere iken 31.12.2009 tarihli protokol yapıldığını ve taşınmazın protokol gereği devredildiğini, borçlu şirket yönetim kurulu başkanı ile müvekkilleri arasında husumet bulunduğunu, borçlu hakkında yaptıkları pek çok takip ve açtıkları davalar bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davalı borçlu ..... ortağı ve temsilcisi ile davalı 3.kişilerin kardeş olduğu, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunduğu, dava konusu satış işleminin alacaklının alacağını almasını engellemeye yönelik olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar ......, ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Eldeki davanın dinlenebilmesi için borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK'nin 105.maddesi) veya kat'i (İİK'nin 143.maddesi) aciz belgesinin sunulması gereklidir. Somut olayda Mahkemece 26.4.2012 tarihli haciz tutanağı geçici aciz belgesi olarak kabul edilmiş ise de haciz adresinin borçlu ile ilgisi tespit edilemediği gibi (Senet adresi ve ticaret sicil adresi değildir) takip dosyası kapsamından borçlu adına kayıtlı on dokuz araç olduğu, davalı 3.kişiler vekilinin savunmasından da borçlu adına tescilli markalar olduğu belirtildiğinden Mahkemece borçlu şirket adına kayıtlı araçların takyidatları ile birlikte ilgili trafik tescil büro amirliğinden, tescilli markaların da Türk Patent Enstütisinden (tüm taydidatları ile) istenerek, borçlunun ticaret sicil adresinde yapılmış haciz tutanağı varsa haciz tutanağı da incelenerek borçlunun aciz halinde olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ......, ..., ..., ....... ve ....... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ...'a geri verilmesine 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.