MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı...... vekili, davalı borçlu ........ aleyhine 6183 sayılı Yasa gereğince icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun dava konusu taşınmazını diğer davalı .......'e sattığını tasarrufun iptali ile taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemiştir. Mahkemece, davanın para alacağına ilişkin olduğu ihtiyati tedbirin koşulları oluşmadığından bahisle davacının talebi red edilmiş ve bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 6183 sayılı Kanunun 24 devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasına ilişkindir.Davacı alacaklı Hazine her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ve mahkemece de ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de ihtiyati tedbir ihtiyati hacizden daha kapsamlı bir müessese olduğundan tasarrufun iptali davalarında talep edilen ihtiyati tedbir talebinin ihtiyati haciz olarak nitelendirilmesi gerekir. Zira İİK'nın 281/2.maddesinde tasarrufun iptali davaları için özel bir düzenleme yapılarak ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiştir. İhtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmamaktadır. Zira bunu beklemek dava ile elde edilecek sonuçların gerçekleşmesine engel teşkil edebilmektedir.6183 sayılı Kanun ihtiyati haciz konusunda özel bir hüküm bulunmamakla birlikte İİK'nin 281/2.maddesi kıyasen uygulanarak tasarrufa konu mallar üzerinde ihtiyati haciz niteliğinde olan talebin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değirlendirme ile yazılı şekilde reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının BOZULMASINA, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.