Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı Hayrettin tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, borçlu davalı Bakır Sanayi şirketinin müvekkiline olan borcundan dolayı yaptıkları icra takibinde borca yetecek haczi kabil malının bulunmadığının anlaşıldığını, borçlunun Beyoğlu ilçesinde 927 ada 4 nolu parselde kayıtlı taşınmazını muvazaalı bir şekilde diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan bu satış işleminin iptalini talep etmiştir. Davalılardan Ermet inş. Şirketi yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kaldı ki genel yetki kuralları uyarınca da davanın davalıların ikametgahı mahkemeleri olan Fatih veya Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu öne sürerek süresi içinde yetki itirazında bulunmuş, diğer davalıda ilk oturumda yetki itirazını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece , yetki itirazının kabulüne , mahkemenin yetkisizliğine ve dava dosyasının talep halinde yetkili Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Hayrettin B tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptaline ilişkin olup mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. HUMK.nun 23. maddesine göre , yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi açıkça bildirmek zorundadır. Olayın özelliği itibariyle dava , birden fazla yerde açılabilecek nitelikte ise , davalının seçimlik hakkını kullanarak bunlardan kendisine uygun düşeni itiraz dilekçesinde göstermesi gerekir. Somut olayda davalı Ermet inş. Şirketi vekili 12.01.2007 tarihli itiraz dilekçesinde taşınmazın bulunduğu Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu , kaldı ki genel yetki kuralları uyarınca da davalıların ikametgahı olan Fatih ve Beyoğlu Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirmiştir. Böylece davalı seçimlik hakkını mahkemeye terk eder şekildeki bu açıklaması ile usulün kendisine tanıdığı yetkisizlik itirazını kullanmamış duruma düştüğünden davalının yetki itirazının reddedilerek işin esasına girilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Yukarda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerindedir , kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 28.5.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.