MAHKEMESİ : Ankara Batı 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2010/871-2013/28Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalılar G.. Sigorta A.Ş vekili ve M.. K.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü, destek için ölmeden önce tedavi giderleri yapıldığını açıklayıp toplam 50.000,00 TL manevi tazminat ile şimdilik 100,00 TL defin gideri, 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 100,00 TL tedavi giderinin olay tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsilini talep etmiş, ıslah ile talebini 39.289,85 TL'ye yükseltmiştir. Davalı G.. Sigorta A.Ş. vekili, müvekkiline davadan önce başvuru yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı M.. K.. vekili, müvekkilinin kusuru bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile davacı Z.. Z.. için 14.514,86 TL, N.. Z.. için 19.174,99 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.589,74 TL tedavi gideri ve 465,00 TL defin masrafının davalı sigorta şirketinden poliçede yazılı limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan ise olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, Z.. Z.. ve N.. Z.. için 8.000,00'er TL, Ö..Z.. ve Ş.. Z.. için 2.000,00'er TL manevi tazminatın davalılar M.. K.. ve C.. A..’denolay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı G.. Sigorta A.Ş. vekili ve davalı M.. K.. vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma nedneine dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.3-Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1.maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59 uncu maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1.maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir.Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır ,Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir. Buna göre, Yasa kapsamında kalan dava ve temyiz konusu “tedavi giderine” yönelik talebe ilişkin olarak mahkemece, "Sosyal Güvenlik Kurumu"nun davaya dahil edilmesi, tarafların bu yöndeki delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalanların ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi, 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.4-Davalı M.. K.. vekilince, davalı sigorta şirketine dava tarihinden önce başvuru yapıldığından hükmedilen tazminatların davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olamayacağı ileri sürülmüştür. 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, dosya kapsamından davalı G.. Sigorta A.Ş.’ye bu yönde bir müracaat olup olmadığı belli değildir. O halde mahkemece, davacı vekilinden usulüne uygun olarak başvurusu olup olmadığının sorulması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgesi istenip ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı sigorta şirketinin faizden sorumlu tutulması, başvuru yoksa karardaki gibi en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabulü ile, dava tarihinden itibaren faizden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. Sigorta A.Ş. vekilinin, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara, davalılar G.. Sigorta A.Ş ve M.. K..'a geri verilmesine, 4.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.