Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17630 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11898 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/01/2013NUMARASI : 2010/228-2013/9Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu Hasan aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı Hüseyin'e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı Hüseyin, dava konusu arsayı emlakçı vasıtası ile bsatın aldığını, üzerine inşaat yapıldığnı ve haksız açılan davanın reddini savunmuştur.Davalı borçlu, duruşmada tapu tahsis belgeli arsa üzerinde borcu nedeni ile ipotekli olduğu arasayı satarak borcunu ödediğini, davalının da boş arsa üzerine ev yaptığını beyan etmiştir.Mahkemece, davalı Hüseyin'in taşınmazı borçludan değil dava dışı M.. S.. T. satın aldığı, Hüseyin'in dördüncü kişi konumunda olduğu ve satışın kötü niyetle yapıldığının ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK.nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İİK’nın 278/III-2 bendine göre akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitlerin bağışlama hükmünde ve batıl olduğu açıklanmıştır.Somut olayda, dava konusu taşınmaz 03.02.2006 tarihinde borçlu tarafından dava dışı M.. S.. adi nitelikteki gayrimenkul satış vadi sözleşmesi ile haricen satılmış ise de bu satış geçirli olmadığından hukuken bir değeri bulunmamaktadır. Taşınmaz 11.12.2006 tarihinde borçlu'nun vekili olarak M.. S.. tarafından davalı Hüseyin'e 12.500 TL ye noterde düzenlenen sözleşme ile satılmış 12.12.2006 tarihinde davalı Hüseyin adına tahsis belgesi verilmiştir. Bu durumda tasarruf tarihi 12.12.2006 olup davalı Hüseyin üçüncü kişi konumundadır.Yapılacak işi, dava konusu taşınmazın 12.12.2006 tarihindeki arsa değerinin bilirkişi vasıtası ile tesbit edilerek, satış bedeli 12.500 TL arasındaki fark karşılaştırılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 4.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.