Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17574 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3868 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 02/10/2012NUMARASI : 2011/316-2012/214Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş, davalılar Yılmaz ve Y.. Y.. vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 2.12.2014 Salı günü davacı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili Av. A.. A.. geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlular Yalçın ve Y.. Y..'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla müştereken sahip bulundukları taşınmazı 27.2.2009 tarihinde davalı M.. P..'e sattıklarını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalı borçlular vekili, dava konusu itilaf ticari nitelikte olmadığından Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğunu, takibin kesinleşmediğini, aciz belgesi sunulmadığını, alacağın ipotekle teminat altına alındığını, dava konusu taşınmazın Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8 maddesi gereğince mecburen taşınmazın 1/2 hissedarı olan ve önalım hakkı bulunan davalı Metin'e satıldığını, satış bedelinin 122.500, TL olarak tahsil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı M.. P.. vekili, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesi müvekkiline ait olduğundan kalan 1/2 hisseyi de Yasa gereği 122.530 TL bedelle ve iyiniyetle aldığını, aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar Y.. Y.., Y.. Y.. ve M.. P.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Haciz yoluyla takiplerdeki iptal davalarında görevli mahkeme takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değerinden hangisi az ise ona göre belirlenerek davanın Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesinde açılması gerekir. (Eldeki dava yönünden davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre ) Tasarrufun iptali davaları niteliği itibarıyla ticari dava olmadığından ticaret mahkemelerinin iş bölümüne (iş alanına) girmez.Somut olayda davalılar Yalçın ve Y.. Y.. vekili süresi içinde verdiği cevap dilekçesi ile işbölümü itirazında bulunduğundan mahkemece davalıların iş bölümü itirazının kabulü ile dosyanın Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken bu yönde gerekçe açıklanmadan itirazın reddi isabetli görülmemiştir. Dava konusu taşınmaz davalı borçlu Y.. Y..'a ait olup Yılmaz'a vekaleten davalı Y.. Y.. tarafından 27.2.2009 tarihinde davalı M.. P..'e satılmıştır.Bu durumda dava konusu tasarrufun tarafı olmayan davalı Y.. Y.. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken tasarrufun tarafı olarak kabulü ile aleyhine hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerekir.Somut olayda takip konusu alacak miktarı iptali istenen tasarrufun değerinden daha düşük olduğundan karar ilam harcının alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekirken 21,15 TL harç alınması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar Y.. Y.., Y.. Y.. ve M.. P.. vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 2.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.