Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1756 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 92 - Esas Yıl 2008
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı aracın, müvekkilinin gözetimindeki ineğe çarpması sonucu hasara uğradığını, davalının,sigortalısına ödediği 8.382.00 YTL’nin faiziyle birlikte ödenmesi için müvekkiline rücu yazısı gönderdiğini bildirerek,davalı sigorta şirketine borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı talebi eda davasında ileri sürülebilecek hususlardan olup, tek başına menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davaya menfi(olumsuz) tespit davası denir. Borçlu çeşitli nedenlerle borçlu olmadığının tesbitini isteyebilir. Somut olayda davalının, davacıya gönderdiği 07.08.2006 tarihli yazısında, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca ineğin çarpması suretiyle hasarlanmasına sebebiyet verdiğini açıklıyarak sigortalıya ödenen 8.382.00 YTL’nin ferileriyle birlikte,yazının tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesini,aksi takdirde aleyhe rücu davası açılacağını bildirmiş,davacı da 19.02.2007 tarihinde iş bu davayı açmıştır.Tespit davası açmak için taraflar arasında bir hukuki ilişkinin olması ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunması şarttır. Davacının açtığı menfi tespit davası, mahkemece,davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı düşüncesi ile reddedilmiştir.Oysa bir davanın korunmaya değer, güncel hukuksal yarar yokluğundan reddedilebilmesi için, borçluyu tehdit edebilecek durumların bulunmaması gerekir.Borçlunun ödemek zorunda olmadığı bir borç ile tehdit edilmesi durumunda hukuksal yararın varlığının kabulü gerekir. Davalı sigorta şirketi, varlığını iddia ettiği alacak nedeniyle eda davası açabileceği gibi, davacı borçlu da borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 7.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.