Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 172 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12209 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... San. Tic. A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu araçla, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yararlanarak daimi maluliyete uğradığını ileri sürerek ıslahla birlikte toplam 35.234,63 TL tedavi gideri ve iş göremezlik zararının tüm davalılardan, ....000 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... cevap dilekçesinde, davacının maluliyet zararının ispatlanması gerektiğini, ayrıca iddia olunan kusur oranını da kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... ...Tic.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin kazaya karışan otomobili uzun süreliğine dava dışı ..... A.Ş.'ye kiraladığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 35.234,63 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ....000 TL manevi tazminatın ise davalılar ... ve ... San. Tic. A.Ş.'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... San. Tic. A.Ş. vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa ve dosya içeriğine uygun bulunması sebebiyle mahkemece benimsenmesinde ve uzman bilirkişice düzenlenen tazminata ilişkin raporun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı ... vekili ve davalı ... Tic....A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....-Davalı ... Tic. San. A.Ş., kazaya konu aracı ... yıllığına dava dışı ...... A.Ş.'ye kiraladığına dair otomobil kiralama sözleşmesini dosyaya sunmuş, mahkemece bu husus hiç irdelenmeden hüküm tesis edilmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre, trafik kaydı "işletenin" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin .... kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın .... maddesinde, "İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır." şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, moturlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarakda, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse ...'ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.Somut olayda, davalı tarafından dosyaya ....06.2007 tarihli kira sözleşmesi sunulmuş olup, bu sözleşmenin davaya konu araç hakkında ve geçerli olduğunun kabulü halinde işleten sıfatının kiracıya geçtiğinin de kabulü gerekir.O halde mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de gözönünde bulundurularak, davalı tarafça sunulan sözleşmenin kazaya sebebiyet veren araca ait olup olmadığının tespit edilmesi, eğer sözleşme araca ilişkin ise, taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesinin uzun süreli ve ....kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesi olup olmadığı, aracın teslim edilip edilmediği, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde gerekçesiz olarak davalı hakkında kabul kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir....-Hakim, manevi tazminata Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edil-mek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, davacının maluliyet oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar birarada değerlendirilerek belirlenmelidir. Somut olayda; davacının maluliyeti %... oranında olup, kaza tarihi de değerlendirildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır.SONUÇ: Yukarıda (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... Tic. San. A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Tic. San. A.Ş. vekilinin, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... Tic. San. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... San. Tic. AŞ'ne geri verilmesine ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.