MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacılar vekili; davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın müvekkillerinin 5 yaşındaki çocukları .....'a çarpması sonucu 01.10.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda davalı sürücü .....'un 6/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar için destekten yoksun kalma tazminatı olarak ayrı ayrı 1.000 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek, yetiştirme giderleri mahsup edildiğinde davacı anne ve babanın destekten yoksun kalma tazminatının bulunmadığı gerekçesiyle maddi tazminat davasının reddine; davalı sürücünün %40 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı ..... için 10.000 TL, .... için 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava konusu trafik kazasında davacıların oğlu olan .... hayatını kaybetmiştir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.'nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş biçimi, davacıların 5 yaşındaki çocuklarını kaybetmeleri nedeniyle duydukları elem ve acının derecesi göz önüne alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.