Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1639 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2719 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalıya ait sevk ve idaresindeki 17 …… 867 plakalı aracıyla müvekkili şirkete kasko sigortalı 34 …… 35 plakalı araca çarptığını belirterek 1.165.114.500 TL'sı tazminatın 5.3.2003 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, kusur oranı ve hasar miktarını kabul etmediklerini, sigortalı aracı ehliyetsiz sürücü Hasan'ın kullandığını, bu konudaki ceza dosyasının sonucunun beklenmesini davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu gereğince davanın kısmen kabulü ile 1.004.17 YTL'sı tazminatın 5.3.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin kararıyla bağlı değil ise de maddi olgu ile bağlı bulunmasına, sigortalı aracın olay anında ehliyetsiz sürücü Hasan tarafından kullanıldığının tespit edilmiş olması karşısında TTK'nun 1301. maddesindeki halefiyet kuralları ve Borçlar Kanunun 162. maddesindeki alacağın temliki hükümleri gereğince davacının dava açmakta hukuki menfaatının varlığı anlaşılmış olmakla davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiş. 2- Davacının talebi, 4.660.458.000 TL'sı tazminatın % 25 kusur oranına isabet eden 1.165.114.000 TL'nin tahsiline yöneliktir. Mahkemece davalının % 20 oranında kusurlu olduğu kabul edildiğine göre, 4.660.458.000 TL'nin % 20 kusur oranına isabet eden miktardan sorumlu tutulması gerekirken HUMK'nun 74. maddesi gereğince istek aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3- Davalı kendini vekille temsil ettirdiğine göre red edilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bendde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine 2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabule ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 14.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.