MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili; müvekkilinin, 30.11.2011 tarihinde bisikleti ile seyir halinde iken, davalılardan.........'in sevk ve idaresindeki park halinde olan aracın sürücü kapısını aniden ve kontrolsüz olarak açması sonucu açılan kapıya çarparak yaralandığını ve müvekkilinde sürekli maluliyet oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sürekli iş göremezlik nedeniyle 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12.06.2013 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle maddi tazminat talebini 112.038,93 TL'ye yükseltmiştir. Davalı .....; kazada davacının kusurlu olduğunu öne sürerek, davanın reddini istemiştir.Davalı .......... vekili; müvekkilinin aracının sürücüsünün kusursuz olduğunu ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, davacının %41 oranında sürekli maluliyetine göre, maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, 58.038,53 TL maddi; manevi tazminat davasının kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen BK.'nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlar tarafından (çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak) oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda Kocaeli Adli Tıp Şubesinden alınan raporu hükme esas alınmış ise de, rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 30.11.2011 tarihinde gerçekleşmiş olup, maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Davacının trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.Kabule göre ise;Mahkemece benimsenen aktüer raporunda 55.038,53 TL tazminat hesaplandığı halde, 58.038,53 TL tazminata hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.