Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 160 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10045 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki Tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; Davalıların malik, sürücü ve işleteni olduğu tır aracının nakli sırasında çekicinin şerit ihlali yapması neticesinde aracının hasarlandığını, zararının sigortacısı tarafından kısmen karşılandığını ancak araçta değer kaybı oluştuğunu belirterek, ....000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... AŞ. vekili; Davaya konu aracın davacıya ait olmaması nedeniyle davacının dava açma hakkının bulunmadığını, davalı aracın mülkiyetinin ..... Şti.'ne ait olduğunu ve ücreti karşılığında müvekkiline ait tırın taşınması işini üstlenen şirketin aracının sebep olduğu zararın yük sahibi olan müvekkilinden talep edilemeyeceğini öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Davalı ... davanın reddini talep etmiş, davalı ..... Şti. davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davaya konu aracın kayıt malikinin kaza tarihi itibariyle dava dışı ..... olduğu, kayıt maliki olmayan davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Tazminat davasında davacı olma ehliyeti kural olarak mal varlığında doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs) elinde bulunduran kişiler ve zilyet, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmek zorundadır. Somut olayda, ....... plakalı aracın kaza sırasındaki sürücüsünün davacı ... olduğu ve olay sırasında aracın zilyedi durumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı zilyedin dava açmakta hukuki yararının, dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunduğu düşünülmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, kesin olmak üzere ....01.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.