MAHKEMESİ :...........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davalının sürücüsü olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazası sonucunda müvekkiline ait taracın hasarlandığını, araçta meydana gelen hasarın kasko şirketi tarafından karşılandığını, kaza sebebiyle henüz sıfır olan araçta değer kaybı meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 22.000,00 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili; müvekkilinin kusuru olmadığını, değer kaybı hesabının dayanağının bulunmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını, kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası ve ticari kaskosu bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 15.390,00 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.Hükme esas alınan 06.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda, aracın kaza nedeniyle %6 oranında değer kaybına uğradığı kabul edilerek 15.390,00 TL değer kaybı hesaplanmış-tır. Ne var ki bilirkişi raporunda uygulanan yöntem Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun değildir. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir.Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.