Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15153 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15547 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Çarşamba 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ :06/03/2012NUMARASI :2010/78-2012/72Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili ile davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı 3.kişi vekili, Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2010/1040 sayılı takip dosyasından 25.3.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.Bu dava ile birleşen davada ise davacı 3.kişi vekili Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2010/1035 sayılı takip dosyasından haczedilen menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasını istemiştir.Davalı alacaklı vekili, davacı 3.kişi ile borçlu arasında muvazaalı ilişki bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacı 3.kişi ile borçlu şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi ve organik bağ bulunduğu, istihkak iddiasının muvazaaya dayandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili ile davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dava, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davalarına ilişkindir.Dava konusu haciz 3.kişinin faaliyet gösterdiği adreste yapılmış, ödeme emri de bu adresten başka bir adreste borçlu şirket yetkilisine tebliğ edilmiştir. Bu durumda İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi, 3.kişi yararınadır. Karine aksini davalı alacaklı güçlü ve inandırıcı delillerle ispat etmelidir. Davacı 3.kişi haciz adresinde borcun doğumundan çok önce 2001 yılında faaliyete başlamıştır. Borçlu şirket ise 2005 yılında kurulmuştur. 3.kişiye ait yoklama kayıtlarında, yoklama sırasında borçlu şirket yetkilisinin hazır olduğu, bu nedenle 3.kişi ile borçlu arasında organik bağ bulunduğu mahkemece kabul edilmiş ise de yoklama kayıtlarının borçlu şirketin kurulmasından önceki (2003 ve 2004) tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde artık organik bir bağın varlığından söz edilemez. Davalı alacaklı karine aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edemediğinden 3.kişinin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma nedenine göre davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişi ve davalı alacaklıya geri verilmesine 6.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.