Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15090 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18879 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 08/04/2014NUMARASI : 2013/577-2014/90Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı A.. Sigorta Anonim Şirketi yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili; müvekkiline ait ve davalıya kasko sigortalı aracın anahtarının davalı Zafer tarafından davacının haberi ve rızası olmaksızın çalındığını, alkollü olarak kullanılması sırasında meydana gelen kaza nedeniyle hasarlandığını, hasar bedelinin kazanın sigorta teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmadığını belirterek, 11.661 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili, kazaya neden olan davalı Zafer'in davacının çalışanı olup aracın anahtarını iş yerinden alarak alkollü ve sürücü belgesiz olarak aracı kullandığı sırada kazanın meydana geldiğini, aracın sigortalının fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler tarafından kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararların poliçe teminatı kapsamında olmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Davalı Zafer davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalmadığı gerekçesiyle sigorta şirketine yönelik davanın reddine, diğer davalıya yönelik davanın kısmen kabulü ile 9.500 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekilinin temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle 08.04.2014 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu ek karar da davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Taraflar arasında görülen dava sonucunda mahkemece verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, temyiz dilekçesinin süresinden sonra verildiği gerekçesi ile temyiz isteminin ek kararla reddedildiği anlaşılmaktadır.Dosya incelendiğinde, davacının önceki vekili Av. A.. A..'ın 13.12.2013 havale tarihli dilekçesi ile vekillik görevinden istifa ettiği, davaya bu tarihten sonra yeni vekilin devam ettiği, gerekçeli kararın ise yeni vekili yerine vekillikten istifa eden eski vekilin terk ettiğini beyan ettiği eski adresine tebliğ edilmiş olduğu görülmektedir.Bu nedenle karar tebliği usule uygun yapılmadığından temyiz süresinin hesabında öğrenme tarihinin dikkate alınması gerekir. 30.5.2014 olarak bildirilen öğrenme tarihinde yapılan temyiz başvurusunun yasal süresinde olduğunun kabulü gerekir.Bu nedenlerle anılan ek kararın 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle HUMK. madde 432/son uyarınca ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi, davacının çalışanı olan Z.. D..’ın aracın anahtarını iş yerinden alarak alkollü ve sürücü belgesiz olarak aracı kullandığı sırada kazanın meydana geldiğini, aracın sigortalının fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler tarafından kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararların poliçe teminatı kapsamında olmadığını iddia etmiştir. Davalı Z.. D.. hakkında Kemer Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/190 E- 2006/629 K sayılı dosyası ile hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır. Bu hale göre Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince maddi olayın varlığı veya yokluğunu, fiilin hukuka aykırılığını saptayan ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlayacağından, mahkemece, zararın sigorta poliçesi kapsamında teminata dahil olduğu kabul edilerek, davacıya ait aracın çalınarak hasarlanması nedeniyle meydana gelen gerçek zarardan davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı gerekçe ile sigorta şirketi yönünden davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine ilişkin 08.04.2014 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 4.11.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.