Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15011 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5801 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında aracın sürücüsü olan .....'in vefat ettiğini, müvekkillerinin eşi ve babaları olan müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini davacı Tuğba için 3.077,75 TL, davacı .....için 2.628,00 TL, davacı .... için 132.435,00 TL olmak üzere toplam 138.140,75 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili; zararın teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı Tuğba için 3.077,75 TL, davacı .... için 2.628,00 TL, davacı ....için 132.435,00 TL olmak üzere toplam 138.140,75 TL tazminatın 25.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 88. maddesi gereğince motorlu aracın sebep olduğu bir kazada, üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bu kişiler zarardan müteselsil olarak sorumlu tutulurlar.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 163. maddesinde müteselsil sorumluluk halinde alacaklının, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebileceği, borcun tamamı ödeninceye kadar borçluların sorumluluğunun devam edeceği hüküm altına alınmıştır.Yine aynı kanunun 166. maddesinde ise borçlulardan birinin, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olacağı belirtilmiştir. Yine kanunun 55. maddesinde tazminata dair hesaplama yapılırken hangi ödemelerin tazminattan indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.Somut olayda, davacılar tarafından işverenlere ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na karşı Ankara 6. İş Mahkemesi'nin 2012/193 Esas sayılı davası açılmış olup açılan davada destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir.Her iki davada da destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş olduğundan yukarıda belirtilen ilkeler ışığında her iki davanın sonucu birbirini etkileyecek niteliktedir. Bu nedenle Ankara 6. İş Mahkemesi'nin 2012/193 Esas sayılı davasının socunun beklenilmesi gerekir.Bu durumda mahkemece, Ankara 6. İş Mahkemesi'nin 2012/193 Esas sayılı davasının sonucu beklenilerek bu davanın sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.