MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar.... ve...., davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kazada desteğin öldüğünü açıklayıp davacı .... için ıslah ile artırılan 141.525,27 TL maddi, 15.000,00 TL manevi, davacılar .... ve ..... için 3.576,43'er TL maddi, 7.500,00'er TL manevi ve davacı ..... için 7.500,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile .... için 141. 525,27 TL maddi, 5.000,00 TL manevi, ... ve.... için 3.576,43 TL maddi tazminat ile 2.500,00'er TL manevi tazminatın tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalılar .... ve ...., davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ..... ve .... ve davalı..... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, mütevefanın inşaat ustası olarak çalıştığı kabul edilmiş ve İnşaat Mühendisleri odası tarafından inşaat ustası olarak çalışan bir kişi için belirlenen emsal ücretinin 4,85 TL/saat olduğu, buna göre de desteğin gelirinin asgari ücretin iki katı olduğu değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış ise de, desteğin inşaat ustası olduğuna dair dava dilekçesinde ve yargılama sırasında ileri sürülmüş bir iddia ve hiç bir delil bulunmamaktadır. Öncelikle desteğin yaptığı iş ve geliri ile ilgili davacıların tüm delillerinin toplanması, ölenin asgari ücretin üzerinde bir gelirle çalışmasının ispat edilememesi halinde ise asgari ücret üzerinden hesap yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.3-Mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda davacı eşin rapor tarihi itibarıyla 47 yaşında olduğu ve %1 evlenme şansının belirtilerek tazminat hesaplanması da doğru bulunmamıştır. Mahkemece, Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre eşin evlenme ihtimalinin olay tarihi itibarıyla AYİM tablosuna göre değerlendirilmesi suretiyle tazminatın hesaplanarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.4-2918 sayılı KTK.’nun 99/1. ve ZMSS Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, davalı .....’ne bu yönde bir başvuru yapıldığı anlaşılmakta ancak başvurunun hangi tarihte yapıldığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. O halde mahkemece, davacı vekilinden başvurunun tebliğine ilişkin belgesi istenip, ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı sigorta şirketinin faizden sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde olay tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 5-Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. HGK 23/06/2004, 13/291-370)Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar yararına takdir olunan manevi tazminatların az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 6-Davacılar vekilince dava dilekçesi ile desteği eşi için 15.000,00 TL desteğin çocukları ....., ..... ve ...... için 7.500,00'er manevi tazminatı tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece desteğin çocukları ... ve .... için manevi tazminata hükmedilerek desteğin çocuğu davacı .... lehine manevi tazminata hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ...... ve davalı .... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar .... ve .... ve davalı .... vekilinin, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı.. vekilinin, 5 ve 6 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.