Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14996 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12153 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 33. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 14/02/2012NUMARASI : 2011/296-2012/24 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, 11.447,00 TL tedavi gideri ödemek zorunda kaldığını, bu bedelin davalıdan talep edilmesine rağmen müvekkiline sadece 2.222,70 TL ödeme yapıldığını belirterek bakiye 9.219,30 TL tedavi masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dava dilekçesinde belirtilen bilgilere göre poliçe numarası, hasar dosyası bilgilerinin saptanamadığını bildirmiştir. Mahkemece, kesin süreye rağmen deliller için gerekli giderlerin yatırılmaması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle yapılan tedavi giderinin tazmini istemine ilişkindir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı", Yasanın geçici 1. maddesi ile de "Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20'sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği" öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte söz konusu yasal düzenleme haksız fiil sorumluları (işleten ve sürücü gibi) yönünden her hangi bir aykırı düzenleme getirmemiş olduğundan bu kişiler yönünden tedavi giderlerine ilişkin sorumluluk devam edecektir. Somut olayda, davacı vekiline, hasar dosyasının celbi ve delil listesinin tebliği hususunda gerekli giderleri yatırması hususunda kesin süre verilmiş ve kesin sürede belirtilen masraf yatırılmadığından bahisle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Oysa, davacı vekiline kesin süre verildiği tarihten önce 6111 sayılı yasa kapsamında bulunan tedavi giderleri yönünden sigorta şirketinin sorumluluğu kaldırılarak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun sorumluluğu getirilmiştir. Bu itibarla, davacı vekiline verilen kesin sürenin hukuki yararı bulunmadığından davanın yazılı gerekçeyle reddi doğru değildir. Bu durumda talep edilen ve 2918 sayılı Yasanın değişik 98.maddesi kapsamında bulunan tedavi giderleri yönünden yasal hasım Sosyal Güvenlik Kurumunun davaya dahil edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.