Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14995 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12152 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2009/823-2013/190 Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı H.. Y.. vekili ve davalı A.. Ö.. vekili tarafından temyiz Edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, davalıların sevk ve idaresinde olan iki aracın kavşakta çarpışması sonucu davalı Hüseyin'in sürücüsü olduğu aracın kontrolden çıkarak müvekkillerinin annesi olan Z..D..'e çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek müvekkilleri için ayrı ayrı 50.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı H.. Y.. vekili, kazanın meydana geldiği kavşağın eğimli ve görüş açısı kısıtlı olduğunu, yol kusurunun bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı A.. Ö.. vekili, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacıların için ayrı ayrı 8.000,00 TL olmak üzere toplam 24.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı H.. Y.. vekili ve davalı A.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı H.. Y.. vekili ve davalı A.. Ö.. vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan annenin vefatı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu annenin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı H.. Y.. vekili ve davalı A.. Ö.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.590,84 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 3.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.