Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1491 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1014 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü oldukları aracın müvekkili şirkete kasko sigortalı araca çarparak hasar oluşturduğunu, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, 7.497.00 YTL hasar bedelinin sigortalılarına ödendiğini, karşı aracın trafik sigortacısından 2.750.00 YTL'nin tahsil edildiğinden, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 2.872.75 YTL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 882.474.154 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Mahkemece, toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen ve davacı tarafça da kabul edilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Kasko sigorta sözleşmesinde sigortacı, sigorta ettirenin gerçek zararını karşılamakla yükümlüdür. Gerçek zarar kapsamına hasar sonucu sigorta ettirenin yasal zorunluluk nedeniyle ödemesi gerekli KDV'si de dahildir. Davacı sigortacı, davasını TTK'nın 1301. maddesinde hükme bağlanmış yasal halefiyet hakkına dayandırmıştır. Sigortacı, ödediği gerçek zarar ölçüsünde sigorta ettirene halef olduğundan bu nedenle teminat kapsamı içinde ödediği KDV'yi de rücuen gerçek zarar sorumlusundan tazmin etme hakkına sahiptir. Dosyaya ibraz edilen faturalardan sigorta ettirenin hasar nedeniyle KDV ödediği açıkça bellidir. O halde, hasar nedeniyle sigortacının sigorta ettirene KDV ödediği açık bulunduğuna göre, bilirkişiden bu yönde ek rapor alınarak hasar nedeniyle ödenmesi gerekli gerçek zararın tespit edilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması, 3- Dava dilekçesinde avans faizine karar verilmesi talep edilmiş olup, her iki aracın da ticari nitelikte olmaları ve işletenlerinin de tacir sayılmaları gerektiğinden avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yasal faize karar verilmesi, 4- Hükümde davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi de doğru görülmemiştir. Sonu ç: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı taraf yararına (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 03.05.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.