Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14895 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8791 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ..... Asliye Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı bulunduğu araç ile müvekkiline ait aracın 18.05.2014 tarihinde kazaya karıştıklarını, müvekkili aracında hasar meydana geldiğini, dava dışı davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, başvuruya rağmen zararının karşılanmadığını ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, 26.500.00 TL hasar bedeli tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin davacının gerçek zararının olan 11.500.00 TL 27.06.2014 tarihinde ödediğini, tespit raporunun bağlayıcı olmadığını, faiz isteminin yersiz bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile, 15.000 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, 11.500,00 TL dava açıldıktan sonra ödendiğinden bu miktar hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dosya kapsamı incelendiğinde davacının aracın rayiç bedelinin 40.000,00 TL olduğu konusunda tarafların mutabık kaldığına ilişkin 04.06.2014 tarihli imzalı beyanı bulunmaktadır. Dava konusu aracın rayiç bedeli konusunda taraflar arasında mutabakatname bulunduğundan, mutabık kalınan miktar rayiç bedel olarak kabul edilmelidir.Bu durumda söz konusu mutabakat belgesi altındaki imzanın davacı sigortalıya ait olup olmadığı hususunda taraf delilleri toplanıp, gerektiğinden uzman bilirkişi aracılığıyla imza incelemesi yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 23/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.