Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 148 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15481 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'ın maliki olduğu ve ...'nın kullandığı aracın kaza yapması neticesinde aracın içinde bulunan öz kızını kaybettiğini bundan dolayı manevi yönden zarara uğradığını belirterek 50.000,00 TL manevi tazminatın 11/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, davacının kızı ... alkollü şekilde yine alkollü araç kullanan kişinin aracına bindiğini belirterek zararın büyümesinde bizzat davacının kızının etkisinin olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarınn reddi gerekmiştir. 2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan öl??m nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Borçlar Kanunu'nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)Yukarıda belirtilen hususlar ve olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.