Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14725 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13004 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu, emniyet hizmetlerinde kullanılan motosikletin, davacıya çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; HMK 114/b-d (davalılardan ... yönünden) 115/2 'ye göre davanın dava şartı yokluğundan reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalı sürücünün salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması olayda KTK hükümlerinin uygulanması gerekliliği karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Mahkemece, bu husus göz önünde bulundurulmayarak davalı ...'ya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.