Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1465 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 17356 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin yolcusu olduğu motorsiklete kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığını, gözünde görme kaybı oluştuğunu, bakıma muhtaç olduğunu, tedavi gideri ödediğini, elem çektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL bakım ücreti, 100 TL işgücü kaybı, 100 TL tedavi gideri, 1.000 TL yol masrafı, 7500 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle iş göremezlik tazminatını 13.885,65 TL’ye yükseltmiş, 23.01.2014 tarihli celsede tedavi gideri, refakat ve yol gideri ücretine ilişkin taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.Davalı ....) vekili, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında ve teminat limitiyle sınırlı sorumlu olduğunu, davadan önce müvekkiline başvurulmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 13.885,65 TL geçici iş görmezlik tazminatın 18/07/2008 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin kabulü ile 7500,00 TL manevi tazminatın 18/07/2008 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı .... (Eski Ünvanı: Ticaret Sigorta A.Ş.) vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarardan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.../...-2-2014/17356 2017/14651086 sayılı HUMK'nın 388 ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nın karşılık 297/1-2. maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm bulunması gerektiği açıktır.Mahkemece, gerekçe kısmında; davanın kısmen kabulüne, ancak sigorta şirketi yönünden poliçede öngörülmesi halinde şirketin de sorumluluğuna hükmedilmesi istemine karşın açıkça öngörülmemiş oluşuna göre manevi tazminat istemi yerinde görülmeyerek reddine karar verilmesi gerekirken müteselsilen tahsile şeklinde ifade sehven kısa kararda yer almış ise de adı geçen hususun düzeltilmesi çelişkiye neden olacağından gerekçede belirtilmek suretiyle yetinildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ve kısa kararda ''Davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 13.885,65 TL geçici iş görmezlik tazminatın 18/07/2008 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin kabulü ile 7500,00 TL manevi tazminatın 18/07/2008 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine'' karar verilmiştir. Hükmün gerekçesi ile kısa karar uyumlu olmayıp, taraflar yönünden şüphe ve tereddüt uyandıracak nitelikte olduğundan, bu yön yukarıda açıklanan yasa maddelerine açık bir aykırılık oluşturduğundan (10.04.1992 gün, 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere) hükmün bozulması gerekmiştir.2-Bozma neden ve şekline göre davalı ....(Eski Ünvanı:Ticaret Sigorta A.Ş.) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı .... (Eski Ünvanı: Ticaret Sigorta A.Ş.) vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı .... (Eski Ünvanı: Ticaret Sigorta A.Ş.)'ye geri verilmesine 14/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.