MAHKEMESİ :............Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin kardeş/çocukları destek ......'nin yaya olarak karşıdan karşıya geçerken davalıya trafik sigortalı aracın davalı ...... sevk ve idaresindeki aracın muris yaya.......'ye çarptığını, meydana gelen kaza sonucu desteğin hayatını kaybettiğini belirterek desteğin babası ... için 50.000,00 TL, annesi ... için 50.000,00 TL, kardeşler ... için 30.000,00 TL, ... için 30.000,00 TL ve ... için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 190.000,00 TL manevi tazminatın davalı......'tan tahsilini, fazlaya ilişkin hak ve talepler saklı kalmak kaydıyla baba ......... için 5.000,00 TL, anne Fatma için 5.000,00 TL, kardeşler Feride, Mustafa ve Şebnem için de ayrı ayrı 2.000,00 TL'den toplam 16.000,00 TL maddi tazminatın davalı......... tahsilini istemiş, ıslahla maddi tazminat taleplerini yükseltmiştir. Davacı vekili ......... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/339 Esas sayılı dosyasında; kaza nedeniyle müteveffanın yasal mirasçıları tarafından maddi ve manevi tazminat talebiyle .......... Asliye Hukuk Mahkemesinen 2011/775 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, açılan dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları doğrultusunda talep edilen tazminat taleplerini 04/12/2012 tarihinde ıslah ettiklerini, ancak yargılama sırasında davacılardan ...'in 22/04/2013 tarihinde vefat ettiğini, davacılardan ...'in vefatı nedeniyle veraset ilamı aldıklarını, dava devam ederken ölen kişinin maddi tazminata ilişkin hakları yanında, manevi tazminata ilişkin haklarının da mirasçılarına geçtiğini, 04/12/2012 tarihinde sundukları ıslah dilekçesi ile davacı ... için 6.403,82.-TL talep ettiklerini, ıslah hakkı tüketilmiş olduğundan yeniden ıslah yoluna başvurma imkanı olmaması nedeniyle 29/11/2013 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda bakiye 8.656,39.-TL destekten yoksun kalma tazminatının hüküm altına alınması gerektiğinden, .......... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/775 esas sayılı dosya ile bu davaları arasında bağlantı olması nedeniyle iki davanın birleştirilmesini, birleştirilen bu dava yönünden 8.656,39.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı ........ vekili, davacıların murisi yayanın kusurlu olduğunu, kendisinde kusur bulunmadığını, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı........ vekili, sürücüye ait kusurun ve zararın kanıtlanması gerektiğini, sürücüde kusur bulunsa dahi şirketin sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; birleştirilen 2013/339 Esas sayılı dosya yönünden, davanın kabulü ile, 8.656,39 TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı Fatma'ya verilmesine, 2011/775 Esas sayılı dosyası yönünden: davanın kısmen kabul kısmen reddine, 15.060,21 TL destekten yoksun kalma tazminatından taleple bağlı kalınarak 6.403,82 TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı .....'ya verilmesine, diğer davacılar Feride, Mustafa ve Şebnem yönünden maddi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, manevi tazminatyönünden istemin kısmen kabul kısmen reddi ile davacı ...... için 7.500,00 TL, diğer davacılar ......, ..... ve ..... için de ayrı ayrı 3.750,00 TL olmak üzere toplam 18.750,00 TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaca manevi tazminat istemin reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminatı istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın ayrı ayrı bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 2-Yargılama devam ederken davacılardan baba ... 22.04.2013 tarihinde vefat etmiştir. Davacılar vekili diğer davacıların babanın mirasçıları olduğuna dair veraset ilamını ibraz etmiştir. Dava açılırken davacı baba ..., manevi tazminat istemiş ve davacı vekili de veraset ilamı ibraz ederek mirasçılara talep hakkının geçtiğini, manevi tazminat taleplerinin mirasçılar yönünden devam etttiğini belirtmiş olmasına göre, yargılama sırasında vefat eden bu davacının talepleri mirasçılarına geçeceğinden davacı Ramadan'ın manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.