Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14339 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13604 - Esas Yıl 2015





Davacı F.. E.. ile davalılar E.. M.., G.. A..., A.. G.., V.. A... arasındaki dava hakkında, Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 28.05.2013 gün ve 2011/282 Esas, 2013/319 Karar sayılı hükmün, Dairemizin 15.06.2015 tarih, 2014/418 esas, 2015/8647 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekilince kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların maliki/işleteni, sürücüsü ve trafik(ZMSS) sigortacısı olduğu aracın davacının annesi yaya M.. G..'e çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, destekten yoksun kalma ve cenaze/defin zararı yönünden şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 20.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre, davalı V..Paz.. ve Tic. AŞ hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,davacının destekten yoksun kalma talebinin reddine, cenaze/defin gideri davalı tarafından karşılandığından bu yöndeki talebinin de reddine, manevi tazminat talebinin 4.000,00 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar E.. M.. ve A.. G.. vekilleri tarafından temyiz edilmiş,hükmün, Dairemizin 15.06.2015 tarih, 2014/418 esas, 2015/8647 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, Süresi içinde davacı vekilince kararın düzeltilmesi istenilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilâmında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, ölenin kusurunun derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamış olup bu nedenle davacı taraf yararında kararın düzeltilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 15.06.2015 tarih, 2014/418 esas, 2015/8647 karar sayılı ilamı ile onama ilamının ortadan kaldırılarak hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA, temyiz ve tashihi karar peşin harçların davacıya geri verilmesine 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.