Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14337 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1694 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ..Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, ..'ın babası Müteveffa .....Çektiği krediye bağlı olarak kendisine hayat poliçesi tanzim edildiğini müteveffanın 24.02.2011'de öldüğünü kredinin kapatılması talebinin reddedildiğini belirterek icra baskısı altında ödenen 10.000,00 TL bedelin ödeme tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davaya mirasçı olan diğer davacılar da muvafakat etmişlerdir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulü ile 10.000,00TL kredi bedelinin 22.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içindeki bilgi ve belgelere kararın dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2-Dava, hayat sigortası bedelinin ölüm rizikosunun gerçekleşmesi nedeni ile tahsili istemine yöneliktir. Mahkemece sigorta hukuku uzmanı bilirkişiden rapor alınmış olup, doğru beyan mükellefiyetini ihlali sonucunu doğurup doğurmadığının araştırılması yönünde müteveffanın gizlediği belirtilen hastalığı ile ölüm nedeni arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunun müteveffanın hastane kayıtları ve ilgili belgelere göre uzman doktor bilirkişi marifetiyle bu konuda araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması isabetli değildir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz, itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.