Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14173 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14116 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :............Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ........ ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları araçların neden olduğu kazada araçta yolcu olan davacıların desteği ........’un vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacı anne....... için 5.000 TL maddi, 15.000 TL manevi, diğer davacılar için ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminatın ........ poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 06.07.2010 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle davacı ........ için maddi tazminat talebini 20.021,70 TL'ye yükseltmiştir.Davalı .......... vekili, aracın satıldıktan sonra kazanın meydana geldiğini işleten olmadıklarını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Diğer davalılar vekilleri, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini ileri sürerek, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ......... hakkında açılan davanın reddine, davacı ........için 5.000 TL maddi tazminatın sigorta şirketlerinden dava tarihinden diğer davalılardan olay tarihinden işleyecek faizi ile tahsiline, ıslah edilen 15.021,70 TL'nin ıslah tarihinden işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline, .....için 15.000 TL, diğer davacılar ......, ....... ve ........... için 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile gerçek kişi davalılardan tahsiline, davacı ......’ın davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar ...,....... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan, Dairemizin 04.02.2014 tarihli, 2013/12473 Esas, 2014/1009 Karar sayılı bozma ilamında; "... ....... için de manevi tazminat talebinde bulunulduğu halde bu talep ile ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması; davacılar ....., ......... ve ........için kardeşlerinin ölümü nedeniyle takdir olunan manevi tazminatların düşük olması; maddi tazminatın tümü yönünden sigorta şirketlerinin dava tarihinde, diğer davalıların olay tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek faiz uygulanması gerekirken ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden faiz uygulanması; hükmedilen manevi tazminat yönünden de davacıların talebi gibi olay tarihinden faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde dava tarihinden faiz uygulanması" isabetli bulunmamıştır.Mahkemece; bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kabulü ile, 20.021,70 TL maddi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılar açısından kaza; davalı sigorta şirketleri bakımından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ..........nin sigorta poliçesindeki limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı.........'nın manevi tazminat talebi açısından daha önce verilen karar Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacılar .......,.........,........,...........ve ..... için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsiline; davalı şirketlere yönelik manevi tazminat talepleri açısından davanın reddi yönünde verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davalı.......vekilinin talebi üzerine, "davalı......... Hakkında bozma öncesi verilen red kararının kesinleştiği gerekçesiyle" hüküm altına alınan maddi tazminatın bu davalı dışındaki davalılardan tahsiline dair 24.12.2014 tarihinde tavzih kararı verilmiş; asıl karar ve tavzih kararı, davalılar ..., ...... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar ...,....... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-6100 sayılı HMK.'nun "Hükmün Tavzihi" hakkındaki 304 ve devamı maddeleri gereğince; "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir." Aynı Kanunun 305/2. maddesi hükmüne göre "Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez."Somut olayda, 30.09.2014 tarihli karar ile 20.021,70 TL maddi tazminatın davalı ........'nin de aralarında bulunduğu davalılardan tahsiline karar verilmiş; davalı ........ vekili tarafından 24.12.2014 tarihli tavzih dilekçesi ile, müvekkili hakkındaki red kararının temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş olması nedeniyle müvekkili .........'nin hükümden çıkarılması talep edilmiş; mahkemece, 24.12.2014 tarihli ek karar ile hükmolunan maddi tazminatın, davalı........ dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Hakkındaki karar temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş olan davalı hakkında bozmadan sonra yeniden karar verilmesi maddi hata niteliğinde değildir, bu husus ancak temyiz sebebi yapılabilir. O halde, mahkemece, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 305/2. maddesi hükmü gereğince davalı vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi ek kararla davalının sorumluluğunun kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., .......ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ...... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.