MAHKEMESİ : Tavşanlı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 12/12/2014NUMARASI : 2013/530-2014/610Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortası ile sigortalı araç ile davalının maliki olduğu aracın çarpışması sonucu sigortalı araçta meydana gelen 4.254,11 TL tazminatın 26/10/2010 tarihinde sigortalıya ödendiğini, kazaya davalıya ait araç sürücüsünün kusurunun sebep olduğunu, hasar bedelinin tazmini için araç sürücüsü R... ve davalı G.. aleyhine E...6. İcra Dairesi'nin 2011/3869 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.681,15 TL üzerinden yapılan takibe itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %40'ından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığını, kusur oranını kabul etmediğini, aracın kazadan önce haricen araç sürücüsü R..'a satılıp teslim edildiğini, talep edilen zararın fahiş olduğunu, hurda değerlerinin ve aracın yenilenen parçalarının araca kattığı değerin zarar hesabında gözetilmesi gerektiğini, temerrüt oluşmadığından faiz ve yasal faiz dışında faiz talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, E.. 6. İcra Müdürlüğünün 2011/3869 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile davalı yönünden takibin kaldığı yerden devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava kasko rücu talebine dayanan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece bedele itiraz edilmediği gerekçesiyle bilirkişiden hasar bedeli konusunda rapor aldırılmaksızın davanın kabulü ile davacının takibini dayandırdığı miktara hükmedilmiştir. Davalı ise hem icra takibine itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilerine itiraz etmiş, hem de cevap dilekçesinde hasar bedelinin fahiş olduğunu belirtmiştir. HMK md.266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece hasar bedeli hususunda alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve somut olaya uygun olmayan gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.