MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 11/12/2014NUMARASI : 2014/1206-2014/729Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, müvekkiline ait araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına tam ve asli kusuruyla sebebiyet verdiğini, Alman trafiğine kayıtlı araçta kaza nedeniyle meydana gelen 5.986,64 TL zararın davalıdan talep edildiğini, söz konusu raporun tanzimi için 1.504,77 TL bilirkişi ücret ödendiğini, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.986,64 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 02.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, bilirkişi ücreti olarak ödediği 1.504,77 TL'nin yargılama giderlerine dahil edilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; yapılan incelemeler sonunda davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarının toplam 2.970,00 TL olduğunu ve 18.11.2013 tarihinde ödendiğini, müvekkil şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, ZMMS genel şartlan uyarınca dolaylı zararlar nedeniyle yönetilecek tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, talep edilen bilirkişi ücretinin reddi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu oluşmadığından ve tazminat ödemesinin yasal süresinde yapıldığından dolayı temmerrüdden bahsedilmesinin mümkün olamayacağını, temmerüd tarihinden itibaren faiz istenmesinin yasaya aykırı olduğunu, davaya konu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığından kanuni faiz talep edilebileceğini, bu sebeplerle haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın 5.986,64 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekili, dava dilekçesinde 5.986,64 TL hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre de davalı sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu ve davacı aracında 5.986,64 TL tutarında hasar olduğu tespit edilmiştir. Dava 24.10.2013 tarihinde açılmış, davalı sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra davacı tarafa 18.11.2013 tarihinde 2.970,00 TL ödemiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya yargılama sırasında bir kısım ödeme yapılmasına rağmen davanın bu kısım yönünden konusuz kalmasına karar verilmesi gerekir ise de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ne var ki yargılama sırasında hasarın bir kısmı ödenmiş olduğundan dava bu kısım bakımından konusuz kalmış olup bu kısım bakımından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.Davalı dava açılmadan önce davacı tarafa ödeme yapmadığından davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Mahkemece, bilirkişice belirlenen 5.986,64 TL'sından, davalı sigortacının dava açıldıktan sonra ödediği 2.970,00 TL mahsup edilmeden talebin tamamı kabul edilmiş; sanki 2.970,00 TL dava açılmadan önce ödenmiş gibi davacı taraf, kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren davalı sigorta şirketi lehine verilen vekalet ücreti ile bir kısım yargılama gideriyle sorumlu tutulmuştur. Bu durumda mahkemece, yargılama sırasında davacıya, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 2.970 TL yönünden, davanın konusuz kalması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı taraf 2.970 TL'sını davadan önce ödemeyerek bu kısım yönünden de dava açılmasına sebebiyet verdiğinden, dava tamamen kabul edilmiş sayılacağından yargılama giderinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi, davanın reddedilen kısmı olmadığından davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı taraf lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.