Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13259 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14233 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çerkezköy 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/04/2012NUMARASI : 2009/349-2012/267Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı E. A.vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacı idaresinde bulunan araca çarpması nedeniyle yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı almak üzere 2.000 TL. maddi, 50.000 TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 3.902,38 TL. olarak ıslah etmiş, davalı Y.. A.. hakkında açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davalı E.A. vekili kusur oranını ve talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Y.. A.., davacı idaresinde bulunan aracı davacıya sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalı Y.. A.. yönünden feragat nedeniyle reddine, 3.902,38 TL. maddi, 7.500,00 TL. manevi tazminatın davalı E. A.’dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı E.A. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dava trafik kazsında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkidir. Dava konusu olaydan sonra tutulan kaza tespit tutanağında davalı E. A.ın doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapması nedeniyle asli kusurlu olduğu, davacın ise hızını mahal şartlarına göre ayarlamaması nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise araçların arıza şeridi üzerinde çarpıştıkları davacının ters şeritte hızlı seyrettiği, karşıdan gelen davalıyı görünce kendi şeridine geçtiği, hakimiyetini kaybederek arıza şeridinde davalı aracına çarptığından % 50 oranında, davalının ise kontrolsüz şekilde şerit değiştirerek karşı şeride geçtiği kendi şeridinde kalmadığı gerekçesi ile %50 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dava konusu olay nedeniyle Çerkezköy Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/597 E-2011/578 K sayılı dosyasında davacı Ü.. Ö.. hakkında yapılan yargılamada, mahallinde keşif yapılarak, tanık dinlenmiş, trafik polisi ve Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporlarında, müşteki Eyüp Aslan’ın karşıdan gelen aracın şeridine girdiğini görünce şerit ihlali yapan ve tekrar şeridine yönelen sanık aracından kurtulmak için sola yönelerek tedbir almak istediğinin lastik izlerinden anlaşıldığından kusursuz olduğu, sanık Ü.. Ö..’in ise kontrolsüz olarak şerit ihlali yaparak diğer aracın sola yönelmesine neden olduğu ve arıza şeridine diğer araca çarptığı gerekçesi ile tam kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece sanığın tam kusurlu olduğu kabul edilerek sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bu hale göre mahkemece hükme esas alınan rapor karar vermeye yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece raporlar arasında çelişkinin giderilmesi için , kaza tespit tutanağı, kroki, çarpma noktası, yolda bulunan lastik ve fren izleri, kazaya ait kamera kayıtları ve tanık beyanları da dikkate alınarak tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için karayolları genel müdürlüğünden seçilecek bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. 2-Davacı dava dilekçesi ile kazada yaralanması nedeniyle kalıcı sakatlığı bulunduğunu belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının maluliyet oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda davacının kaza sonucu yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunmadığı, 6 ayda iyileşeceği belirtilmiştir. Mahkemece davacının geçici işgöremezlik tazminatının belirlenmesi için alınan aktüerya raporunda davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre olay tarihi olan 22.7.2008 ile 2011 yılları arasında çalışmadığı dönemler esas alınarak, asgari ücretin brüt miktarı esas alınarak hesaplama yapılmış ise de yapılan hesaplama usul ve yasaya uygun değildir. Adli Tıp Kurumu tarafından davacının yaralanmasının niteliğine göre 6 ayda iyileşeceği belirtildiğine göre davacının 6 ay için geçici işgöremezliği nedeniyle asgari ücretin neti üzerinden tazminat hesabı yapılması gerekirken Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre çalışmadığı günlerin esas alınarak hesaplama yapılması doğru görülememiştir.SONUÇ;Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı E.. A..'a geri verilmesine 14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.