Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13202 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10827 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Gaziantep 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :31/12/2012NUMARASI :2010/450-2012/886Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Y.. T.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın 09.11.2009 tarihinde tam kusurlu olarak Zeynep, Meryem ve B.C.’a çarpması sonucu eş/anne Zeynep’in ölümüne, çocuk müvekkilleri Meryem ve B.C.’ın yaralanmasına neden olduğunu, davalı sigorta şirketinin yaptığı 64.872,00 TL ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek, şimdilik davacı Behzat için 2.000 TL, davacı 6 çocuk için ayrı ayrı 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan, müvekkilleri Behzat, A. C., Canan, Cansu ve Nilgün için ayrı ayrı 15.000,00 TL, kazada aynı zamanda yaralanan Meryem ve B. C. için ayrı ayrı 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar Y.. T.. ve N.. G..'den müteselsilen tahsili talep ve dava etmiş, 19.11.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini Behzat ve A.C. için yineleyerek, Canan için 3.049.50 TL, Cansu için 3.578,85 TL, Nilgün için 4.414,26 TL, B.C. için 5.817.95 TL ve Meryem için 5.889,63 TL’ye yükseltmiştir.Davalı Y.. T.. vekili, davacı Behzat’ın kendine asaleten, çocuklarına velayeten açtığı davada, davacı çocukların velayetinin yaşı küçük kızlarına cinsel istismar suçundan hakkında soruşturma bulunan davacı babada olup olmadığı hususunun araştırılarak taraf teşkili sağlanmasını istemiş, davanın reddini savunmuştur.Davalı E.. A.. vekili, davadan önce 15.06.2010 tarihinde davacı tarafa toplam 64.872,00 TL ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücü Yunus’un % 80, davacıların eşi/annesi Zeynep’in % 20 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle Canan için 2.376,66 TL, Cansu için 2.666,47 TL, Nilgün için 3.277,89 TL, B.C.için 4.277,01 TL, Meryem için 4.081.07 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, davacılar Behzat, A. C. Canan, Cansu ve Nilgün için ayrı ayrı 6.000,00 TL, davacılar M.ve B.C.için ayrı ayrı 8.000,00 TL olmak üzere toplam 46.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile davalılar Yunus ve Nurhan’dan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Y.. T.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava dilekçesinde davacı baba B.. K..’ın kendisine asaleten çocuklarına velayeten dava açtığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre 11.09.1984 tarihinde doğan küçük A. C. K. yargılama aşamasında reşit olmuştur. Mahkemece yargılama aşamasında reşit olan çocuğun davaya katılmasının sağlanması veya davacı vekiline reşit olan çocuk tarafından verilen vekaletnamenin ibrazı sağlanarak davaya devam edilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca temyiz inceleme tarihi itibarıyla 01.09.1996 doğumlu C. K.ın da reşit olduğu gözetilerek aynı işlemin reşit olan bu çocuğa da uygulanması gerekmektedir.2)Davacı B.. K..’ın çocuklarına nitelikli cinsel istismarı suçundan yargılandığı Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.02.2011 tarihli 2010/57 E. 2011/41 K. sayılı kamu davasında 1 yıldan fazla özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum edildiği ve hükmün Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği anlaşıldığından, 4721 sayılı TMK’nun 407. maddesine göre kendisine atanan veya atanacak vasi aracılığı ile davanın yürütülmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3)Dava dilekçesinde davacı baba B.. K..’ın velayeten davacı olarak gösterdiği çocukları Meryem, Canan, Cansu ve Nilgün’e yönelik nitelikli cinsel istismar suçlarından yargılandığı Gaziantep 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.02.2011 tarihli 2010/57 E. 2011/41 K. sayılı kamu davasında mahkum olduğu ve hükmün Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 07.12.20011 tarihli 2011/13569 E. 2011/4705 sayılı kararıyla “mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile haklarından koşullu salıverilme tarihine, 53/1. maddesinde yazılı diğer haklardan 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Ceza davasının niteliği gereği baba Behzat ile velayet haklarından yoksun bırakılan küçük çocukları arasında menfaat çatışması bulunması nedeniyle küçük çocuklara 4721 sayılı TMK’nun 426. Maddesi gereğince kayyum atanması ve kayyumun davaya katılmasının sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. 4)Bozma neden ve şekline göre davacı Y.. T.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle ile hükmün BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Y.. T.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı Y.. T..'e geri verilmesine 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.