Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 131 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19706 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Bakırköy 3. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ :10/06/2013NUMARASI :2012/323-2013/310Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkillerin murisi ve desteği Nihat Kurt, davalıların trafik sigortacısı ve hayat sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak üzere, davalılar tarafından yapılan hayat sigortası ve kullandırılan kredinin tespiti ile sigorta kapsamında kalan borcun mahsubuna ve kullandırılan kredi tutarının faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren yasal süresinde yenilenmeyen davanın HMK 150.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamına göre; cevap dilekçesinin davacı vekiline tebliği için çıkarılan tebligatta tebliğ evrakının mahalle muhtarına verildiği, kapıya ihbar kağıdı yapıştırıldığı, '' D 3'' haber verildiği belirtilerek Tebligat Kanunu 21.maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği gibi, muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, haber kağıdının kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilir. HGK 13.10.1965 gün ve 2/793-360 sayıl ve 16.9.1991 gün 7/2371-604, 29.12.1993 gün 1993/18-778-876 sayılı kararları da bu yöndedir. Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği belirlenmeden ve en yakın komşularından birine, yönetici veya kapıcıya bildirilmeden, isim ve imzası alınmadan Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işlemi geçersizdir. Mahkemece davacıya cevap dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edildikten sonra sonucuna göre yargılama yapılması ve karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.