MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacı ..'nın eşi, davacılar .. ve ..'in babaları olan ..'e çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek ıslahla birlikte davacı .. için 20.809,59 TL, davacı .. için 3.508,15 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı .. için 40.000,00 TL, davacılar ..ve ..için 30.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili, kazanın meydana gelmesinde müvekkili sürücünün kusurunun bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacılar ..ve ..'nın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 21.008,90 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (mükerrer olmamak suretiyle) alınarak davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı .. için 7.000 TL, cocuklarının her biri için 3.500 'er TL olmak üzere toplamda 14.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (mükerrer olmamak kaydıyla) alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya dair talep ve davasının reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine yönelik maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ..30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.